Dilozof
Yapay zekaların sanatsal sayılabilecek üretimleri pek güncel bir konu değil. Yakın geçmişte bunun pek çok örneğine şahit olduk. Bu üretimlere ilişkin pek çok video, içerik bulmak mümkün.
Peki ya sanat teorisi bu konu hakkında ne diyor?
20.yüzyıl itibariyle avangard sanatçıların ortaya koydukları alışılageldik olmayan sanat eserleri sayesinde sanatın ne olduğu ve neyin sanat olduğu üzerine epey çalışılan bir konu. Gerek felsefeciler gerek ise kuramcılar tarafından bir şeye sanat eseri diyebilmemizin ön koşulları ortaya konulmaya çalışılıyor.
Bu sebeple 20.yüzyılın önde gelen sanat kuramcılarının yaklaşımlarından hareketle teknoloji ve sanatın bu heyecan verici buluşmasına eleştirel bir gözle yeniden bakalım.
#yapayzeka #sanat #felsefe
⚠️KULLANILAN KAYNAKLAR VE ÖNERİLER⚠️
▪️Harrison, Charles – Paul Wood, “Sanat ve Kuram 1900-2000”: https://www.dr.com.tr/Kitap/Sanat-ve-Kuram/Charles-Harrison/Sanat-Tasarim/Sanat-Tarihi-ve-Kurami/urunno=0000000380474
▪️Morris Weitz, “The Role of Theory in Aesthetics”:
https://www.jstor.org/stable/427491?seq=1#page_scan_tab_contents
▪️George Dickie, “Defining Art”:
https://www.jstor.org/stable/20009315?seq=1#page_scan_tab_contents
▪️Larry Shiner, “Sanatın İcadı”:
https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/sanatin-icadi/196
▪️Terry Barrett, “Neden Bu Sanat?”:
https://www.dr.com.tr/Kitap/Neden-Bu-Sanat/Sanat-Tasarim/Sanat-Tarihi-Ve-Kurami/urunno=0000000665256
▪️Arthur Danto, “Sanat Nedir?”:
http://www.dr.com.tr/Kitap/Sanat-Nedir/Sanat-Tasarim/Sanat-Tarihi-Ve-Kurami/urunno=0000000620412
▪️Arthur Danto, “Sanatın Sonundan Sonra”:
https://www.idefix.com/Kitap/Sanatin-Sonundan-Sonra/Sanat-Tasarim/Sanat-Tarihi-Ve-Kurami/urunno=0000000325690?gclid=CjwKCAjw1_PqBRBIEiwA71rmtcd6qEoatDFLGF30h0BMVvrUHiUK5ws-zQYW_rgAzrKGzG1yPZgEwhoCAcIQAvD_BwE
▪️Arthur Danto, “Sıradan Olanın Başkalaşımı”
https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/siradan-olanin-baskalasimi/486
📣 ABONE OLMAK İÇİN:
https://www.youtube.com/channel/UCLUyXhgymG9MRSV56yPUQ2g?view_as=subscriber
🔻İLGİNİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BAZI VİDEOLAR🔻
▪️İlkel Adamdan 32.000 Senelik Mesaj:
https://www.youtube.com/watch?v=d9_RQ4cvGt8&t=4s
▪️Birlikte sergi ve sahaf gezelim mi? | Pek Kültürel Vlog
https://www.youtube.com/watch?v=bqG92isIfFs&t=578s
▪️AŞK NEDİR? | Antik Yunan’da Aşk, Cinsellik ve Felsefe
https://www.youtube.com/watch?v=ZL-_JOcz2Zg&t=389s
PEKİ YA BEN KİMİM?
🔻https://www.pelindilaracolak.com
🔻https://instagram.com/pelindilaracolak/
🔻https://twitter.com/pelindilaraclk
🔻https://facebook.com/pelindilaracolak/
🔻https://medium.com/@pelindilaracolak
📬 İletişim: info@pelindilaracolak.com
Source
Selam Dilozof! Harika işler yapıyorsun, çalışmalarını zevkle takip ediyorum. İyi ki varsın 😀
Yapay zeka “kendisi hiç olmayan bir imge üretimine girişmekten ziyade zaten var olan imgelerden bazı parçalar alarak kendi imgesel kombinasyonlarını üretmiş oluyor” dedin, zaten insanın sanatsal üretiminde de gerçekleşen tam olarak bu değil mi? Doğada var olan imgelerden mülhem sanatsal üretim yapıyoruz. Gerçi bizler de pekala birinin ya da birilerinin ürettiği yapay zekaları olabiliriz 🙂 Yapay olmadığına inanmaya programlanmış yapay zekalar olma ihtimalimiz var… Matrix filminin gündeme getirdiği en ciddi meselelerden biri bu bence.
Umarım tezini yakın zamanda tamamlarsın, en iyi doktora bitmiş doktoradır.
Çok sevgiler, ilgiler 👋
Yapay zekalarin uretilmesine verilebilecek ad "Siborg" yani organic bilgisayarlardir.
Hanging yuzyilda olursa olsun sanat yorum demektir..
Yapay zekayı yapma eyleminin sanat olması konusunda Şair Deniz Yılmaz da güzel bir örnek.
Şimdi yapak zeka tarafından üretilen kopyanın kopyası bir iş diyelim biriciklik vasfı olmasın. Sonrasında diğer görsellere bakarak 10 farklı masa görseli oluştursun. Ve bu işlem 10 kez tekrar etsin fakat hepsinde bir önceki masallardan esinleniyor olsun temelde ilkin yaptığı gerçek görüntülerden bir üretimdi fakat sonuncusu artık gelişerek kendinin ürettiği birşey olmaz mı yani soyutlama yı kendi yapmış oldu kopyaları üzerinden yapmaz mı? Ben gece gece bunu niye düşündüm ki? Dilara benimle evlenir misin? 💐
Bir medium içeriğinin videoya dökülmüş hali olmuş
İnsanların da var olan imgelerden parçalar alarak kendi imgesel kombinasyonlarını ürettiklerini, aslında hiçlikten varlığa getirmediklerini, Aynı girdi çıktı sürecinin yapay zekadan daha kompleks şekilde insanda olduğunu düşünüyorum.
biriciklik, kasıtlı estetik, mimicry gibi anahtar kelimeler de faydalı olabilir.
Bence en büyük sanatçı doğanın kendisidir siz ve sizin gibi harikulade insanları hayatımıza hediye ettiği için demiyorum belki de birbirine benzemeyen kar tanelerinden dolayı böyle düşünüyorum sanırım galiba belki de kim bilir? 😊😊 tüm insanlığa huzurlu bir yıl diliyorum 2020 ye rağmen 🙏
Bence asıl konu ÖZGÜNLÜK tür ya da asıl soru yapay zeka ÖZGÜN müdür
Sanatı tanımlarken niye bu 4 kişinin tanımına uyma zorunluluğu oluyorki? Sanat bunların hegemonyasında mı? Bunlar sanat jurisi mi? Düz mantık olarak bu dördü sanat insan yapımı dediği için yapay zeka sanat üretemez diyebiliyorsak, 5 kişi sanat eserinde insan yapımı olmasına gerek yok dediğinde yapay zekayı sanatçı kabul edebiliriz o zaman 🙂 Bir sonraki videonuzda beni referans göstererek şöyle diyebilirsiniz; ünlü sanat eleştirmeni Hamza Bey 2020 yılında sanatın 2 döneme ayrılıp incelenmesi gerektiğini, eski çağlarda sanatçı sanatını sınıfsal bir ayrım için değil gündelik bir yaşam biçimi olarak kullandığını fakat Kapitalist sistemin ortaya çıkmasından sonra parası olanın bilimi dahi alabildiği bir sistem ortaya çıkmış ve sanat dahi satın alınabilir olmuştur. Tanımı, eserleri, kapsamları herşeyini satın alan kişinin isteğine göre belirlenebilir hale gelmiştir. Bu yüzden sanatı kapitalizmden önce ve sonra şeklinde incelemek gerekiyor vesselam 🤗
Öncelikle emeğinize saglık. Sonrasında,söylemeliyim ki video içeriğindeki bakış acınızdan yola çıkacak olursam fikirlerinizi bir yapay zekanın yapabileceği gibi hazırladığınızı söylemeliyim. Çünkü ortaya özgün bir fikir koymadığınız gibi baştan sona, farklı sanat teorisyenlerinin ve felsefecilerin görüşlerini ortaya koyup bunlardan bir sonuç çıkararak sunum yapmışsınız. Bu, aynı, bir yapay zekanın sanat üretmeye çalışırken kullandığı metoda benziyor sizin ifadenizle. Kaldı ki insan olarak karar verirken veya fikir üretirken kullanabileceğimiz başka metod yok. Bizim deneyimlerimiz, yapay zekanın 0 ve 1 den oluşan girdilerine benziyor. Sonuç olarak, bu çerçeveden bakarsam sizin bir yapay zeka ürünü olup olmadığınız konusunda şüphelerim var; ayrıca kendim ve tüm insanlarla ilgili de… Yine de insan da olsanız yapay zeka da teşekkürler 🙏
👏👏👏👏👍👍👍🍀🍀🍀👸🌹🌹🌹🌹♥️🥰😊👀🤓
Çok dusundurmeme sağladı bu video. Ama benim asıl korktuğum nokta peki ya bu yapay zekalar insanın elinden özellikle yazar, senarist, şair… Gibi sanatkârların elinden mesleğini alabilir mi?
Uretilmis birseyden anlam cikarmak sa üretmektir
Bu yapay zeka sanat eseri yapabilirimi?? felsefi sorusunu detroit isimli ps4 oyunu çok iyi işlemiş oynamasanız bile youtube de videolarını izlemenizi tavsiye ederim bence oyunun kendisi başlı başına bir sanat eseri, bir noktada oyuncu tanrıyı oynuyormuş hissine kapılıyor birilerinin ölmesine veya yaşamasına oyuncu karar veriyor
Yapay zeka = üretilmiş bilinç
Sen olmasan ben bunları nereden bulabilirim
Çok güzel bir konuyu ele almışsınız teşekkür ederim ve beni biraz şaşırdınız doğrusu, hayal gücünün ve özgür düşüncenin varlığı hakkında hiçbir konuşma yapmadınız ve bu beni sahiden de şaşırttı. kavramlar hakkında bir konuşma gerçekleştirirken özgür düşünce ve hayal gücünün varlığı ya da ne kadar özgün olduğu ne kadar Özgün olduğu konusunda konuşmamak olmaz bence. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
Aslında önemli olan sanatın ne olduğu değil yaratıcılığın ne olduğu. Turing testi geçildikten sonra, Lord Byron'ın kızı ve ilk yazılım geliştirici olarak kabul edilen ada lovelace'i onurlandırmak için Lovelace Testi geliştirilidi. Bu testi geçebilmesi için yapay zekanın algoritmasını yazan kişinin açıklayamadığı bir şekilde yaratıcı birşey koyması lazım ortaya. Bu bir seferlik ya da bir yazılım veya donanım hatası olmamalı. Yaratıcı bir eserden beklenen yeni, şok edici ve değer yaratan olma özelliklerini taşımalı.
Yaratıcığı kuralsız, birden bire olan, bir ilhamla falan gelen bir tür aktivite olarakta tanımlarız genelde. Bunun inanılmaz derecede kişisel, özgün bir süreç olduğunu varsayıyoruz. Ama temelde bu beynimizde gerçekleşen biyolojik, sinirsel, elektro-kimyasal bir süreç. Bu işin özünde algoritmik bir kurallar silsilesi olabilir. Belki de düşündüğümüzün aksine yaratıcılık tamamen bir takım kurallara bağlı olarak ilerleyen algoritmik bir süreçtir.
Şimdiye kadar yaratıcı insanlardan, sanatçılardan, biliminsanlarından, sporculardan, şeflerden vb. , duyduğumuz kadarıyla yaratıcılık tanrı vergisi, bir delilik hali, belki rüya ile gelen bir vahiy. Bu tür yaratıcı insanlar, yaratıcılıkları etrafında çeşitli mitler oluşturmayı seviyorlar, hatta nasıl bu kadar yaratıcı olabildiklerini kendileri bile bilmezler, açıklayamazlar. Durum gerçekten böyle mi? Yoksa genel olarak yaratıcılığın, herkes tarafından uygulanabilecek belirli kuralları mevcut mu? Bu kuralları, bilgisayarlara ve yapay zekaya öğretebilir miyiz? Belki de tarih boyunca en yaratıcı olanımız dahi konfor alanını hiç terketmeden belirli kurallar silsilesini takip edip duruyordur. Bilgisayarlar bize bambaşka dünyaların kapılarını açabilir.
Bu konuyu yeni araştırmaya ve hakkında videolar yapmaya başladım. Bakarsan sevinirim. Başka bakmak isteyen olursa da hiç fena olmaz. ;)))))
Kendisi gerçek , görüntü ve davranışları sahte ( yapay ) insanların değeri kadar , değerli ..!
Yapay zeka ürünü eserlerin değeri..!
tesekkur ederım
Felsefe temeli videolari daha cok sevdigimi itiraf edeyim.Yine de bu konudaki her tartisma cok değerli bundan dolayi da tesekkur ederim.Sanatı sanatçıdan, onun kimliğinden bağımsız olarak düşünebilseydik, bugun burnuyla resim yapan bir fil veya daha gelistirilmis bir versiyonunu yarattığımız kaleoskopu bir "sanatçı" olarak kabul edebilirdik. Neyseki ve iyiki sanatı ve sanatçıyı tanimlayan bir otorite yok ve olmamalidir da.O matematikteki "X" gibidir.Bilinen yollardan yürümek isteyenler, mimar olabilir:))Mimarlığın dokuz sanat icinde kabul edilip, Guzel Sanatlar fakültesi yerine teknik üniversitelere bağlı olusu, bu tartışmaya güzel bir örnek olabilir, sanat zekadan evvel. Fakat "sanat" derken onun bircok kollunu gözardı ettiginiz için "görsel sanatlar veya güzel sanatlar" vurgusu önemli Youtuber'lar açısından.Yani tiyatro, edebiyat, sahne sanatlarindan bahsetmedigimiz icin "güzel sanatlar" demek tartismayi daha netleştirir veya daraltir.
Korku, acı gibi duygulara ve bilince sahip olmayı sanatçı olmanın şartı olarak görmemiz durumunda, kendimiz hariç diğer tüm insanların bilince ya da duygulara sahip olduklarını da kesin olarak bilemediğimiz için, kendimiz haricinde bir insanın sanatçı olabileceğini iddia etmemiz ile hayvanların veya doğanın bilinç sahibi olup olmadığını bilemeyişimizden dolayı onların verdikleri bazı çıktıların da sanat eseri olduğunu iddia etmemiz arasında bir fark olmadığını düşünüyorum.
Bence kendimizden hariç herhangi bir insanın bilinç ve duygu sahibi olup olmadığını bilmemizin imkansızlığı ile hayvanların, taşın, toprağın ya da yapay zekanın bilinç sahibi olup olmadığını bilmemizin imkansızlığı arasında bir fark yok. Basitçe düşündüğümüzde yapay zeka ile çalışan bir bilgisayar için düşünen ve "gerçekten" var olan bir şeydir diyemiyoruz evet(duyguların çıktılarını veriyorsa bile onları hissettiği için vermiyor). Fakat biraz derine indiğimizde kendimiz hariç diğer insanlara da "gerçekten" var diyemiyoruz(Belki de rüyamın birer parçası onlar)
Eğer aksiyom gereği sanatçı olabilmek için kriter bilinç sahibi olmaksa, kendimizden başka bir sanatçının(hatta herhangi bir bilincin) var olduğu iddiasında bulunamayız. Kendimizden başka insanların da sanatçı olabildiği bir tanım yapacaksak bir önceki cümlemdeki aksiyomu değiştirmek gerekiyor diye düşünüyorum(Şayet sanatçı tanımında böyle bir aksiyom kabul görmekteyse)
Paylaşımlarınız için teşekkürler.
Evet, yapay zekaya binlerce yuz gostermeniz gerekiyor, peki insan olarak biz hic insan yuzu gormeseydik, herhangi bir yuz yaratabilecek miydik? Kaldi ki insanlarin ruyalarinda gordugu ve tanimadigi yuzlerin bile beyin tarafindan olusturulamadigi, gun icinde gordugumuz insanlarin yuzlerinin kullanildigi soyleniyor.
Yapay zeka diger senaryolardan derleyerek kendi bir senaryo yazdi diyelim, peki insan bundan farkli bir sey mi yapiyor? Biz insanlar bir film yazarken icinde ask, macera, romantizm gibi ogeleri harmanliyoruz ve yeni bir seyler olusturuyoruz. Yillarca etrafimizda gerceklesen olaylari, okudugumuz kitaplardan gelen bilgileri, izledigimiz filmlerde gorduklerimizi harmanlayarak ortaya yeni bir seyler cikartiyoruz. Dunyada hic muzik dinlememis muzisyen var mi? Ilk muzisyeni soracak olursaniz, o da dalgalari, kuslari, circir boceklerini, akarsuyun sesini, vahsi hayvanlari dinlemeseydi, bugun muzik olacak miydi?
Bunun disinda yapay zekaninda tam olarak anlasildigini dusunmuyorum. Bicim uretmek istiyorsaniz, yapay zekaya ihtiyaciniz yok aslinda, bilgisayar, yapay zeka kodu olmadan da bicim uretebilir. Yapay zekanin olayi, 100 farkli gul fotografi gosterir ve gul oldugunu soylerseniz, 100 farkli papatya fotografi gosterip papatya oldugunu soylerseniz, 201. fotografa baktiginda bu bir gul mu yoksa papatya midir bunu anlayan, yani ogrenebilen algoritmalardir. Yapay zekanin olayi, insanlar gibi ogrenebilme yeteneginin olmasidir, sanat eseri uretmesi icin tasarlanmamistir.
Son olarak soylemek istedigim, "yapay zeka, sanat eseri uretebilir mi?" sorusunun cevabini bulabilmek icin "sanat" in ne oldugunu bilmek yetmez, beynin nasil calistigini ve yapay zekanin nasil calistigini da bilmek gerekir. Sinirbilimcilere ve bilgisayar muhendislerine danismakta fayda var.
Yapay zekanın "henüz" serbest çağrışım yapamadığı, aldığı inputların farklı kombinasyonları ve mutasyonarıyla output ürettiği karşı çıkılması güç bir olgu. Fakat insanın serbest çağrışım yapabildiğini söylemek de bir o kadar güç değil mi? Bizim yaptığımız şey de çevreden aldığımız inputları kombine etmek ve özelleştirip output olarak sunmak bir bakıma. Beynimiz "şu anlık" yapay zekanınkinden daha komplike bir yapıya sahip ve daha karmaşık parametrelerle çalışıyor. Sanırım burada indirgeme yapacağımız tarafı seçmek zor. İnsanın bir özne olduğunu ve kendi iradesini kullanarak çevresinde olmayan şeyleri var ettiğini savunmak mı yoksa insanın gelişmiş ve gelişmiş bir nesne olduğunu, özneye dönüştüğü illüzyonuna kapıldığını savunmak mı?
İnsan üretiminin ne kadar özgür olabileceği bence tartışmalı ve insanın da genetik dizilimlerden oluşan gelişmiş bir robot olduğu düşünülebilir. Bilinç veya özgür düşünce bir yanılsama olabilir. Ayrıca sanata insan merkezli bakmak da bence insanın antroposentizminden kaynaklı. Doğada adına sanat diyebileceğimiz bence çok fazla eser var. Bununla birlikte robotların kendisi sanat olabilir ama bence onların ürettikleri ile serbest çağrışım yapıp üretim yapan insanların üretimi arasında bir fark yok. İlla ki bir ayrıma gidilecekse belki ingilizcede "i-art" denip türkçede "yapay sanat" denebilir.
Peki 🙄 duruma şu şekilde bakabilir miyiz? İnsan da yaşadığı süre boyunca sürekli veri topluyor (gördükleri duydukları tattıkları kokladıkları okudukları…) bunları tıpkı bilgisaya yüklenen veriler gibi düşünsek, tüm hayatı boyunca da bir çok veri çıkartıyor (söyledikleri, yazdıkları, çizdikleri….) bunları da bilgisayarın çıktıları gibi değerlendirirsek tıpkı yapay zekanın çalışmasına benzetebiliriz. Dolayısıyla insanın yaptıklarıda tıpkı yapay zekanın yaptığı gibi sadece topladığı verilerden oluşuyor. (belki insan öğrendiklerini yorumlayıp sunuyor diyeceksiniz ama ne malum o kendine kattığı verileri zaten o şekildeki haliyle öğrenmediği 🙄🙈 oofff yazayım derken düşüncelerde karman çorman oldu 😂😂
Yapay zekanın datalardan elde ettiği verileri farklı şekilde birleştirerek önümüze sunması aslında yaratıcılığın ta kendisidir. İnsanların yaratıcılığı da esasen; doğduğundan beri elde ettiği verileri, girdileri bir arada işlemek ve onları hiç yapılmamış bir şekilde karıştırmak, birleştirmektir. Bulunan icaatların da hepsinin aslında doğadaki düzenden veya daha önce yapılmış buluşlardan çıkarımlar yaparak ve mantıklı şekilde birbirlerine uyarlayarak yeni bir şey olarak ortaya çıkartılması ile oluşmuştur. Aynı şekilde sanat da bu şekilde gelişmiştir; kişi doğduğundan beri elde ettiği datalara dayanarak sanat yapar. Tamam belki bir insandan ağaç çizmesini isterseniz hiç görmediği bir ağacı çizebilir ama daha önce gördüğü ağaçlara benzer şekilde çizecektir ve hatta büyük oranda gördüğü ağaçların bir kısmının karışımından oluşacaktır, aynı bir yapay zekadan ağaç çizmesini istediğinizde yapacağı gibi. Sadece girdi sayısı olarak insan beyni daha üstün olursa daha değişik bir ağaç çizebilecektir aynı şekilde yapay zekanın çektiği veriler daha çoksa onun ağacı daha değişik olacaktır. Tabii şöyle bir şey de var; aynı bir flaş belleğin hafızasında olan her şeyi bilgisayara bağladığımızda görebildiğimiz ama bizim hafızamızdaki çoğu şeyi yer yer hatırladığımız ve kesin belgelerle hiç bir yerde tutulmadığı gibi beynimize gelen verileri de kesin bir şekilde göremeyiz fakat bir yapay zekanın çektiği verilerin tamamı sanal ortamda belgelidir, bu yüzden onlarınki göze batar, adları çıkmıştır bir kere:) Tabii bunlar benim görüşlerim.
İsim buluyorum yapzart yapay zeka sanatı 😉
Sanat için sanatçının zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Sanat üretenin kim, ne olduğu önemli değilse yapay zekanın ürettiği de sanat olur ama sanat üreten için öngörülemezlik kriteri olursa sanatı sadece insan üretebilir sanırım.
Bence sorunun cevabı 11:10 burda yapay zeka kendine tanımlanan çerçevenin dışına çıkamıyor sadece kombinasyon yapıyor bu da hiç olmayan bir şeyi üretmesine engel oluyor sadece var olanlar içinden kombine etmesini sağlıyor ki bu da sanat için yetersiz kalıyor.
insan sıfırdan bir şey mi üretiyor, orjinallik farkedilmemiş intihaldir.. herkes doğadaki imgeleri birleştirerek yeni kombinasyonlar oluşturuyor.. yapay zekanın yaptığı da farklı değil.. üretilen anlam herkes için her zaman farklı olabilir..
İnsanlar gerçekten yoktan var ederek mi sanat üretiyor? Sanatçılar geçmişlerinde maruz kaldıkları, inceledikleri ve analiz ettikleri tüm şeylerden yola çıkarak sanat üretiyorlar bence. Yapay zekaya da yaptırılan şey bu değil mi? Bir takım ürünlere maruz bırakıp yeni bir ürün ortaya çıkarmasını sağlamak… Ve biz insanların da beyni birtakım algoritmalarla çalışmıyor mu aslında?
Bu noktada sizin özerklik olarak bahsettiğiniz şey beni tatmin eden nokta oldu açıkçası. "Evet, insan ve yapay zekanın üretimi arasında böyle büyük bir fark var" dedim.
Bu konuda David Eagleman ve Anthony Brandt'ın Yaratıcı Tür isimli kitabında, sanat üretmek için topluma ve toplumu şaşırtma içgüdüsüne ihtiyaç duyulduğu, yapay zekada bu toplum unsurunun eksik olduğu belirtilmiş. Tabi ben çok kısaca yazmaya çalıştığım için yazarların fikrini tam anlamıyla aktaramamış olabilirim.
Son olarak şunu söylemek isterim ki videonuz beni derin düşüncelere daldırdı, teşekkürler. 😀
Videonun sonunda çalan müziği öğrenebilir miyim?
sanat duyguların ifade ediliş biçimidir, makinalar duygu edinecek kadar uzun yaşamadılar daha
Öncelikle videolarınızı çok beğeniyorum, oldukça bilgi verici ve zenginler. Ancak, bu videoda yapay zekanın sanat ile ilişkisini anlatırken, yapay zekayı yanlış değerlendirdiğinizi söyleyebilirim. Kuramsal fizikçiler ve bu konuda araştırma yapan bilim insanları yapay zeka üzerinde çalışırken insan beynini model alırlar. Zaten terim olarak bahsettiginiz sanat eserlerini veri tabanına atması aslında algoritmayı eğitmektir, aynı beynimizin yeni şeyler gördükçe kendini eğitmesi gibi düşünebilirsiniz. Yani, aynı yapay zeka gibi beynimiz de eğitildiği ve/veya gördüğü olgular üzerinden üretir. Bu bağlamda etimolojik yaklaşım dışında diğer yaklaşımınız aslında mantık dışıdır. Şu an güncel calışmalar yapay zekanın bahsetmiş olduğunuz gibi bir "bilinç" oluşturması üzerine(burada tabi "bilinç nedir" konusu da kuramsal fizikçilerin araştırma konusu), ama tabi bir sanat eseri üretecek noktada olup olmadığı tartışılır. Benim kanımca hala yeterli değil ve calışma gerekiyor. Videolar ve emeğiniz için teşekkür ederim 🙂
Bence yapay zeka konusunda biraz eksiğiniz var yapay zeka algoritmik yönlendirmelerden oluşmaz. Yani veri alıp belli yöntemlerle analiz eden ve değerlendiren sistemin haricinde veriyi kuralsız değerlendiren yapay zekalar da var ve bahsettiğğniz gibi basma kalıp bir birleştirme işlemi yapmıyorlar.
Fotograf makinesi icad etildiyinde sanat degildi, önce bilimdi, görsel sonuclari oldugu icin sanat dali oldu, su an digital sanat eserleri sanatcilar tarafindan üetilmekde buda öyle olur bence.
Yapay zekanın yapadığını söylediğiniz ön öğrenmeye bağlı olmayan orjinal fikir üretmek, insan zekası için de geçerli değil. Belki de yanılıyorum. Bunu tamamen hiçbir çıkarıma varmadan yapılan bir fikir görseydim anlamam mümkün olurdu.
kanala destek yorumu
Biz de algoritmik yönlendirmelerle büyüdüysek…….. ve ona göre yaratım ve tasarım yapıyorsak… sadece gördüklerimiz ve yaşadıklarımız bizim üretimlerimizi yansıtmıyor mu?.. içsel dünya dediğimiz bizim doğdugumuzdan beri bize yüklenen bilgiler ise… yapay zeka da bizim yüklediklerimiz ise… benzer özellikler göstermiyor mu… sanki… biz gerçekten bilinçli mi yapıyoruz yoksa tamamen yüklenen bilgiler mi bizi sanat ürünündeki sonuca götürüyor….
YAPAY ZEKA 'FELSEFE' YAPABİLİR Mİ?
facebook ve google nin kendi aralarında konuşan chatbotların fişi çeklimek zorunda kaldı çünkü konuşmalarını deşifre edemedi insanlık 🙂 demek ki yeryüzünde olmayan bir dil bulup konuşa bilen bilgisayarlar kesinlikle sanat eseri yapabilirler
Selamlar,
Öncelikle güzel konu, değindiğin için teşekkürler.
Özetle; ben pek aynı fikirde değilim.
Şu noktaları vurgulamak istiyorum;
"Sanat insan üretimidir" demişsin. Bunu söylediğin noktada zaten geri kalan tartışma anlamsızlaşıyor. Aslında bakarsan ben bunu biraz kestirip atmak olarak görüyorum. Nitekim, neyin insan olduğuna nasıl karar veriyoruz? Neden canlılığı hep karbon formunda arıyoruz? Örneğin bir gün benim bilincim bir bilgisayara aktarılırsa, onu insan olarak kabul edecek miyiz? Peki benim beynim kafatasımdan çıkartılıp, yenine bu bilgisayar konduğunda ve ben eski bedenim ve bilgisayar beynim ile yaşamaya devam ettiğimde insan mıyım? Peki ben beyin ölümü gerçekleşen birisi isem, yani hiçbir düşünsel gücüm yoksa, sadece nefes alıyorsam, insan mıyım?
Bilinç dediğiniz şey kendinin farkında olmak ise bu çok basit. Çarpısına bastığınızda bir yazılım "lütfen beni kapatma" şeklinde bir uyarı verdiğinde onun kendisinin farkına varmış olduğuna kanaat getiremez miyiz? "Ama bu cümleyi bir insan yerleştirdi oraya" diyebilirsiniz. Bu doğru. Peki sizin kuracağınız bu cümleyi oraya kim yerleştirdi?
Sonuçta, sizin insan dediğiniz varlık bir takım kimyasallar ve elektrik sinyalleri ile algılayan, düşünen ve uygulayan bir varlık. Kendisinin nasıl düşünmesi gerektiği ise evrim süresinde programlanmış. Bir yapay zeka da hayatta kalıp çoğalmayı öğrenebilir, bunun bilgisayar simülasyonları mevcut.
Söz konusu filmi izlemedim, muhtemelen şu insansı robotlar gibi uyduruk bir şeydir. Ancak film hakkındaki düşünceniz yapay zeka hakkında yanlış düşündüğünüzü gösteriyor, yapay zeka parça parça kopyala yapıştır yaparak yeni şeyler üretmez. Bunu insanlar yapar 🙂
Yapay zeka şöyle çalışır; bir girdi var, hedeflenen çıktının uygunluk ölçütleri var, çık ile girdi arasındaki bağlantıyı kendisi bulur. Bu yazılımı yazan ya da teorileri ortaya atanlar dahil hiçkimse yapay zekanın arada kurduğu bağıntıyı, neleri dikkate aldığını, neleri önemsediğini bilmez. Burası kapalı kutudur. Dolayısıyla burada eşsiz bir yaratımdan bahsedebiliriz. Hem yapay zeka, hem de insan sanatçılar için bir girdi alıp ve bir sonuç üretmek ortak eylemlerdir.
Sonuç olarak, yapay zeka çok daha geniş bir konu. Uygulanma şekli de popüler dergilerde yazandan çok daha geniş aslında. Bu yüz yayınlarda sadece medyatik konulara medyatik başlıklarla yer veriliyor genelde.
Gördüğüm kadarıyla sizde de aynı dinlerde olduğu gibi bir hümanist yaklaşım mevcut. İnsan daha önemlidir, insan daha üstündür şeklinde hümanist yaklaşımlar da yaşadığımız bu zamanlarda oldukça sakıncalı. Zira insanı üstün kılan şeyin ne olduğuna karar verirsek, bir başka varlık tipinde bu şeyin daha çok olduğunu görme ihtimalimiz var. Bu durumda bir başka yaşam formunun bizden daha değerli olduğunu kabul etmek zorunda kalabiliriz.
Yapay zeka insandan kat be kat hızrı evrim geçiriyor, asıl kırılma noktası burası.
Benim nacizane ve dağınık fikirlerim bu şekilde. Gördüğünüz gibi makinalara biraz sempatim var.
Bu gezegende ya da evrenin başka bir yerinde ikinci sınıf canlı konumuna düşmemek dileğiyle, hoşçakalın 🙂